Ulusal ve uluslararası ölçekte atlı spor kulüplerine imza atan Equine Design Studio, Şile’de uluslararası yarış standartlarına uygun niteliklerde özel bir binicilik merkezi tasarladı. Klasik ve çağdaş tasarım unsurlarının doğal malzemelerle harmanlanarak ele alındığı Şile International Equestrian Center’da atların konforu en üst düzeyde tutulurken ziyaretçiler için de bütünsel bir deneyim alanı yaratıldı.
Global ölçekte ve uluslararası standartlarda binicilik tesisleri tasarımlarıyla dikkat çeken Mimar Kaan Alkan liderliğindeki Equine Design Studio İstanbul’un kuzeyinde tasarladığı “Şile International Equestrian Center” projesiyle binicilik dünyasında yeni bir standart belirliyor. Her detayı özenle planlanmış, uluslararası yarış standartlarına uygun bir binicilik merkezi olarak tasarlanan “Şile International Equestrian Center” taş, ahşap, tuğla gibi doğal malzemelerle biçimlenmiş optimal bir ortamda, atların doğasıyla uyumlu mekanlar elde etme hedefiyle tasarlandı. Atların konforu ve sağlığı gözetilerek oluşturulan bu mekan, binicilik tutkusunu derinleştirirken aynı zamanda estetik ve fonksiyonellik bakımından da mükemmelliği hedefliyor.
130 atlık kapasiteye sahip bir kapalı, iki açık manejin bulunduğu “Şile International Equestrian Center” kapsamında, spa ve sulu walker gibi atların sağlığına yönelik mekanların yanısıra at sahiplerinin ve ziyaretçilerin doğayla buluşmasını sağlayan ormana çıkış parkuru ve konaklama ihtiyacını karşılayan bir misafir oteli bulunuyor. Ulusal ve uluslararası ölçeklerde atlı spor kulüpleri konusunda uzmanlaşmış İstanbul merkezli mimarlık ofisi Equine Design Studio, dünyanın farklı bölgelerinde tasarladığı binicilik tesislerinde doğayla uyumlu niteliklerde biçimlendirilmiş, en önemlisi de atların sağlıkla yaşayabileceği mekanlar kurgulamaya özen gösteriyor.
Kendisi de lisanslı bir binici ve atlı sporlar tutkunu olan, Equine Design Studio kurucusu Mimar Kaan Alkan, ortağı mimar Buket Kabakçı ile birlikte imza attığı atlı spor kulüpleri ve hara tasarımlarında özünü doğadan ve doğal malzemelerden alan bir yaklaşımla, atların konforunun en üst düzeyde tutulduğu bütünsel deneyim alanları yaratıyor.