ELLE Shoes CEO'su Mete Akar firmanın kuruluş öyküsünü ve dünden bugüne neler yaptıklarını Kollekt Okurları için anlattı...
Merhabalar, okurlarımız için kendinizden ve profesyonel özgeçmişinizden bahseder misiniz?
İsmim Mete Akar, 2002 yılından beri ELLE Ayakkabı Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmaktayım. Markanın tüm satın alma ve mağaza yönetimi süreçlerinde aktif olarak rol alıyorum. Liseyi İstanbul Özel Alman Lisesi’nde tamamladım. Lisans eğitimimi Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yaptıktan sonra aile şirketimizde çalışmaya başladım. Okuduğum dalla bambaşka bir iş kolu olsa da büyük bir heyecanla ELLE’nin yönetiminde bulunmaktayım.
Elle Shoes markasının kuruluş hikâyesini bize anlatabilir misiniz?
ELLE, 1977 yılında Fehim AKAR ve Hasan AÇAR ortaklığı ile kuruldu. İlk mağazamızı Rumeli Caddesi’nde açtık ve aynı mağaza 47 senedir müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyor. ELLE’nin kuruluş felsefesi her zaman dünya modasını hızla müşteriye sunmak oldu. Bunu yaparken de o dönemde hiçbir ayakkabı mağazasında olmayan mağaza iç teşhirini yaparak büyük bir yenilik getirdik.Daha sonra marka 47 sene içerisinde 52 şubeye ulaştı. Şu anda 48’i Türkiye’de olmak üzere 52 mağazamızda ve ülkemizin en prestijli online kanallarında müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz
Markanızın bugüne kadar karşılaştığı en büyük başarı veya zorluklar nelerdir?
ELLE’nin en büyük başarısı dünyadaki trendleri en hızlı, kaliteli ve makul fiyatlarla müşterisine sunması oldu. İlk büyük zorluk ise Gümrük Birliği ile beraber yabancı markaların Türkiye pazarındaki sayısının artmasıyla yaşandı. Ancak son 10 seneye bakarsak bunun da üstesinden gelmeyi başardık. Son zamanlarda yaşadığımız en büyük zorluk ise ülkemizde üretim maliyetlerinin çok artması ve neredeyse dünyada muadil olan ürünlerin fiyatının iki katına mal olması. Bunun da zamanla uygulanacak ekonomik program sayesinde aşılacağını umuyoruz.
Sürdürülebilirlik Elle Shoes için ne kadar önemli ve bu konuda neler yapıyorsunuz?
Sürdürülebilirlik son derece önem verdiğimiz bir konu. Son senelerde koleksiyonlarımızda sürdürülebilir malzemelere yer vermeye başladık ve zamanla bu ürünlerin sayısını artırmayı planlıyoruz. Şu anda Türkiye’de sürdürülebilirlik konusu yeni yeni gündeme gelmeye başladı. Amacımız müşterilerimize sürdürülebilirlik konusunu daha iyi anlatabilmek ve onların gardroplarında bu ürünlere daha çok yer ayırmalarını sağlamak.
Elle Shoes’un koleksiyonlarını oluştururken ilham aldığınız kaynaklar nelerdir, özel olarak üzerinde durduğunuz bir tasarım felsefesi var mı?
ELLE daha çok sokak modasını takip eden bir marka. Koleksiyonumuzda günlük giyilebilir ve sezonun trendi olan ürünlere daha çok yer vermeye çalışıyoruz. Bunu yaparken dünyada belli başlı moda merkezi olan şehirleri ziyaret edip buralarda gördüğümüz trendleri kendi marka çizgimize uyarlayarak ilerliyoruz. Tasarımda en önem verdiğimiz öğeler ise ürünün günün trendlerine uygun olması, rahatlığı ve tabii ki kalitesi.
Daha önce ayakkabı materyali denince akla gelen ilk malzeme hakiki deri idi. Günümüzde markalar hakiki deri ürünlerin yanında poliüretan gibi çok farklı materyallerin kullanımını da artırdı. Bu dönüşüm maliyetlerle mi yoksa vegan felsefenin giderek benimsenmesi ile mi ilgili? Yoksa her ikisinin de etkisi var mı?
Bence her ikisinin de etkisi var. Poliüretan ürünlerin maliyetlerinin daha düşük olması ve daha hızlı üretilebilir olmaları müşterilerimizin bu ürünlere talebini artırdı. Tabii aynı zamanda vegan felsefenin Türkiye ve Dünya’da yayılmasıyla birlikte bu ürünler eskiye nazaran daha çok rağbet görmeye başladı. Ama bu hakiki deri ürünlerin tercih edilmediği anlamına gelmiyor. Konforu ve sağlamlığı ile hali hazırda satışlarımızın %60’ı hakiki deriden gelmektedir.
Markanızın yeni teknolojileri takip etme ve ürünlerinde kullanma yaklaşımı nedir? Ar-Ge ve Ür-Ge süreçleriniz ne şekilde işliyor?
Dünyada yeni trend olan tüm taban ve malzeme teknolojilerini takip ediyoruz ve koleksiyonlarımızda yer veriyoruz. Ayakkabı alt yapı çalışmalarında hem yurtdışından hem de yurtiçinden olmak üzere özel taban, kalıp ve malzeme çalışmalarımız var. Özellikle son birkaç senedir ürünlerimizin görüntüsü ile birlikte konforuna da son derece önem vermeye başladık ve bunu sağlamak için üreticilerimizle dirsek temasında olup üretim sürecinde rahatlığı sağlayacak üretim tekniklerine ve konfor arttırıcı ayakkabı iç dizaynına son derece önem veriyoruz. Bunu sağlamak için birçok değişik ayak tipinde denemeler yapıyoruz. Özellikle pandemi sonrası müşterilerimizin talebi doğrultusunda güzel görüntü ile rahatlığın bir arada olduğu tasarımlara her sene daha fazla yatırım yapmaya devam edeceğiz
Elle Shoes’un gelecek koleksiyonlarında okurlarımızı neler bekliyor?
Geçtiğimiz senelerde küresel ısınmanın artmasıyla beraber sezonlardaki geçirgenlik de arttı. Daha önceki senelerde 2 koleksiyon hazırlarken artık 4 koleksiyon hazırlamaya başladık. 2024/2025 Kış sezonunda bot kadar ayakkabı da moda. Loaferlar, babetler, western botlar tüm hızıyla devam ederken daha ince tabanlı botlar, fermuar esprileri, oxfordlar, çiftyüz ayakkabılar, mary janeler, troklu ürünler, dökümlü çizme ve botlar yeni trendler arasında. Malzeme olarak leopar desenli malzemeler, parlak deriler, bol toka kullanımı koleksiyonumuzda yerlerini alacak. Çok dinamik bir Kış sezonu müşterilerimizle buluşmak için bekliyor diyebiliriz.
Son olarak markanızın reklam yüzlerini belirlerken hangi parametrelere dikkat ediyorsunuz? Örneğin Hazar Ergüçlü ile çalışma fikri nasıl oluştu. Bizce harika bir işbirliği olmuş doğrusu.
Hazar Ergüçlü, oyunculuktaki başarısının yanında duruşu ve stili ile de markamıza çok yakıştığını düşündüğümüz bir isim. 2023/2024 Kış sezonunda beraber çalışmaya başladık ve 2024 Yaz sezonunda da çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kendisinin yeni başlayan dizisinde yakaladığı başarı da bizi ayrıca çok mutlu etti. Umarız yeni sezonlarda da birlikte çalışmalarımıza devam ederiz.